2010-11-04
BEN O HERİFLERİN AYAĞINA GİTMEM!
Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay, hâtıralarını anlatırken, İbnülemin Mahmud Kemal İnal Beyin "Son Sadrâzamlar" isimli eseri ile alâkalı olarak şunları söylüyor:
"Valiliğim sırasında bir gün Celal Bayar, Adnan Menderes ve bazı bakanlar İstanbul'a geldiler. Efendi Hazretlerini buraya getir diye Florya Köşküden haber gönderdiler. Derhal Mahmud Kemal Bey'e gittim ve durumu arzettim. Öfkeli bir tavırla,
— Ben o heriflerin ayağına gitmem! dedi.
Israr ettim, yalvardım, yakardım. Sonunda ikna etmeyi başardım. Bin naz ile ve söylene söylene Florya Deniz Köşkü'ne götürdüm. Yenilip içildiği, ileri geri konuşulduğu bir sırada Celal Bayar, ibnülemin Mahmud Kemal Bey'e dönüp dedi ki:— Efendi! "Son Sadrâzamlar" adındaki eserinizi okudum. Hakikaten güzel yazmışsınız. Lâkin hep Osmanlı döneminin sadrâzamlarını (Başbakanlarını)
anlatıyorsunuz! Acaba, bir eser daha kaleme alsanız, orada da Cumhuriyet devrininin başvekillerini, cumhurbaşkanlarını yazsanız nasıl olur?
ibnülemin Mahmud Kemal Bey, karşısında bulunanın bir cumhurbaşkanı olduğunu hiç kaale almadan sordu:
— Kim o herifler! Sonra da şunları söyledi:
— Ben son dönem Osmanlı sadrâzamlarını yazdım; lâkin, hepsini yakından tanıdım. Kimisinin yanında bizzat bulundum, kimisiyle birlikte vazife yaptım. Merhum babam Mehmed Emin Paşa sayesinde birçoğunun aile mahremiyetine kadar sokuldum. Onlarla düştüm,onlarla kalktım. Halbuki yenileri tanımıyorum. Hem bunların yazılacak neleri var ki?
Hazret daha sonra şunları ilâve etti:
— Eskiden bir adam, en yüce mevki olan sadâret makamına yükseleceği zaman belli bir kademeden geçer, belli bir merhale kat'ederdi.Meselâ önce vali olur, sonra nazır(bakan) olur, derken sadrazamlığa(başbakanlığa) kadar çıkardı. Şimdi öyle mi? Ne idüğü belirsiz bir adam, birden milletin başına geçiyor, âlimi-ulemâyı ayağına çığırıyor!"
işte "Son Sadrâzamlar" müellifi Mahmud Kemal Bey, böyle bir şahsiyetti. Doğru bildiğini hiç çekinmeden söyleyen, ilmin ve ulemânın itibarını gözeten ilim ve kalem erbabı bir zâttı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Bu ay öne çıkanlar
-
Türkeş Arusiler'le gizlice görüşürdü 25 Ağustos 2001 günü, Musevi kökenli ünlü iş adamı Üzeyir Garih Eyüp Mezarlığı'nda bıçaklana...
-
Alparslan Türkeş, Küçük Hüseyin Efendi, Üzeyir Garih cinayeti ve Kripto Yahudiler Alparslan Türkeş'in gerçek ismi olan Hüseyin Feyzullah...
-
Yahudilerin bir yere hakim olduklarını sembolize eden dini sembolleri Yedi Kollu Şamdan (Menorah) ve Bahçeşehir Üniversitesi logosundaki yed...
-
DEVELİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ ESAS NO : 1980 / 77 KARAR NO : 1981 / 63 C. SAV. NO : 1980 / 309 BAŞKAN : Metin YÜKSEL 19030 SANIK : MUSTAFA ...
-
Türkiye'deki İslamî hareketin ve dinî hizmetlerin içine CIA ve MOSSAD girmiştir. İndirilmiş İslam'ın yerine uydurulmuş bir İslam çık...
-
Mehmet Akif Ersoy Hakkındaki Acı Gerçekleri Görmezden Gelemeyiz "Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi" mısrası ile uzun süre...
-
Süleyman Hilmi Tunahan'a "Gerici" diyen Adnan Menderes'in İçişleri bakanı Namık Gedik'in Neden ve Nasıl Öldüğü Hala ne...
-
Alparslan Türkeş, Osmanlı'nın Kıbrıs'a sürgün ettiği bir Yahudi ailesinin ferdiydi. Gerçek adı Hüseyin Feyzullah'tı... Arusilik ...
-
Güllerin kokusunu aldıkları, insanların en güzeli, o kadar güzeldi ki; kainattaki bütün güzellikleri, ‘Cemal’ isminden küçücük bir tece...
-
Recep Tayyip Erdoğan ile Mehmet Emin Karamehmet'e verilen ödüller ve Yahudilerin birbirlerine düşmesi JINSA ve AJC üzerine... Başlık ...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.