2010-11-04

HARP YILLARINDA BEYOĞLU'NDAN ACI BİR MANZARA



Birinci Dünya Harbi esnasında Türkiye'ye gelen William M Pıckthall'in “Harpte Türklerle Birlikte” isimli hatıratında, "Türkiye'nin Batı'ya açılan kapısı'nda yani "Pera'da (Osmanlı döneminde Beyoğlu'na Pera denilirdi. Beyoğlu kesimi şehrin ilk iskân bölgesinin karşı tarafına geldiği için Yunanca, öte-ötesi mânâsına gelen Pera adı verildi.) Türkler'e nasıl bakıldığı hakkında şu ifadeler yer alıyor:

"Takriben üç yüz kadar yaralı Türk askeri, el ele birbirine destek olarak ikişer ikişer başları öne eğik, ayaklarını sürüyerek yürüyorlardı. İçlerinden biraz daha sağlıklı olan birkaçı, diğerlerine moral vermeye çalışıyordu. Harpten ve yürümekten yorulmuş bu dürüst, hüzün dolu köylü yüzler, kaldırımda toplanmış iyi giyimli insanların alaylı gülüşlerine aldırış etmeden sabır ve vakarla ilerliyorlardı.

Acı çekmesini bilen ve ırkların en yücesi olan Anadolu Türkleri'ni Avrupalılar tanımamışlardı. Bu yüzden bu iyi yürekli insanlar, kendi sırtlarından geçinen Beyoğlu aristokratlarına göre yüz karasıydı. Yine günde beş defa Allah'a ibâdet ettikleri için fanatiktiler. Çünkü onlar, misyoner okullarına gitmemişlerdi.

İşte bunun için barbardılar. İşte vatanları için çarpışıp yaralı olarak dönen bu insanlara, kendi başkentlerinde gülünüyor, kendileriyle alay ediliyordu...”

"Onları bu halde görmek, tam can damarlarına dokunmak, Hıristiyanlar için bir şaka, bir eğlence mevzuu olmuştu."

(Terc. Kemalettin Yiğiter, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1990 s 21)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar