2010-11-20

İDAREDE OTORİTE KULLANMAK

İdarede Otorite Kullanmak


İdareciler, otorite kullanırken oldukça dikkatli davranmalıdırlar! Zira idare olunanlar, genelikle,

“idareciler, çoğu zaman otoritelerini göstere göstere kullanma yanlısıdırlar”,
diye düşünürler...


O bakımdan hiçbir idareci, idaresi altındaki insanlar karşısında otoritesini isbat etmeye çalışmamalıdır. Onlar sizin kim olduğunuzu zâten biliyorlar. Eğer size direnmişlerse, ortada otoriteden çok bir itimat (güven) problemi vardır.


Bunu halletmeye bakın. Onları müttefikiniz hâline getirmeye muvaffak olabiliyorsanız, iyi bir idarecisiniz demektir. Onun için mutlaka size itimat etmelerini, güvenmelerini temin edin. işler-hizmetler güvensizlik esasına göre yürütülse bile, çalışma hayatı mutlaka emniyet ve itimat odaklı olmalıdır.


Bir insan defalarca veya senelerce denenmez. Muayyen bir zaman ve zeminde deneyip mutemet (itimat edilir) olduğuna karar verdikten sonra, artık ona karşı takınılacak tavır, itimat esasına dayanmalıdır.


Lider-idareci olabilmek...

idareciyi lider-idâreci yapan hasletlerin başında, geliştirmeci olmak yani yapılan işi, görülen hizmeti tekâmül ettirmek, daha ileri noktalara götürmeye, inkişâf ettirmeye çalışmak gelir.

Lider-idâreci, beraber çalıştığı insanların şahsî gelişmelerine yardımcı ve önayak olan insandır. Onlara itimat eder, onların kendisine itimat etmelerini sağlar. Bunun için de onlarla çok net ve sarih konuşur.

Her tarafa çekilebilecek müphem ve muğlak, karışık ve kapalı sözler sarf etmez. Dobra dobra konuşur; ama kimseyi incitmez, gücendirmez. Kaba söz söylemez.


Lider-idâreci, idaresi altındakilerin, yaptıkları iş ve hizmetlerdeki muvaffakiyetlerini-başarılarını takdirden geri durmaz. Onlara, önemli olduklarını hissettirir; ama şımartmamaya da gayret eder. Zira bazı zayıf karakterli insanlar, kendilerine bir iki hoş ve güzel sözler söylenip iltifat edildi mi, hemen, "Ne oldum delisi!" oluverirler.

Lider-idareci, idaresi altındakilerle kendi arasına mantıklı sınırlar koyar... Ve o sınırları aşmayanları, kat'iyyen gelişigüzel cezalandırmaz. Bilakis zaman zaman formasyonlarına münâsip tarzlarda mükâfatlandırır.

Kısacası lider-idâreci, idaresi altındakileri çalıştırmanın usûllerini bildiği gibi, onları mutlu etmenin yollarını da, kendisini neticeye götürecek metodlan da bilir.

(Kaynak: mozel@yenisafak.com, Yeni Şafak/17 Eylül 2000)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar