2010-11-04

KOCA BİR ORDUYU DOYURAN İKİ AVUÇ HURMA



Ashâb-ı kiramdan, Beşirbin Sa'd'ın kızı ve Nûman bin Beşir'in kız kardeşi (r. anhüm) anlatıyor:

"Annem Amre bint-i Revâha (r.a.), beni çağırdı. Eteğime iki avuç hurma koyduktan sonra,
— Kızcağızım! Git de, baban ile dayın Abdullah bin Revaha'nın gıdalarını kendilerine ver, dedi.
Giderken, Resûlüllah (s.a.v.)'a rastladım. Babamla dayımın nerede olduklarını sordum. O bana,
— Kızcağızım, beri gel, yanındaki nedir? diye sordu.
— Yâ Resûlellah, dedim, bu hurmadır. Annem bunu, yesinler diye, babam Beşir bin Sa'd ile dayım Abdullah bin Revâha'ya gönderdi.Resûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem,
— Getir onu, buyurdu.Ben de onu, Resûlüllah’ ın iki avucuna döktüm. Avuçlarını doldurmadı. Sonra, bir örtü getirilmesini emr etti. Örtü getirilip serildi. Hurmayı ona koyduktan sonra, örtünün üzerine yayıp dağıttı. Yanındakilere;
— Gıdaya, kumanyaya geliniz!" diyerek hendek halkına sesleniniz, buyurdu.

Hendek halkı toplanıp ondan yemeğe koyuldular. Hurmalar yendikçe artmış, örtünün etrafından dökülüp taşmıştı.
(Siretü ibn-i Hişam, 3/228-229)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar