2010-11-01

SULTAN BÂYEZÎD-İ VELÎ'NİN TEVAZUU



Sultan İkinci Bâyezîd, yaptırdığı caminin açılış merasimine Baba Yûsuf'u davet etti. Baba Yûsuf Sivrihisârî, namazdan sonra kürsüye çıkıp va'z etmeye başladı. Tesirli va'zıyla, pâdişâh ve camide bulunan cemâat ağlamaya başladı ve bu ağlama ile cami inledi.

Camiin açılışını seyretmek için gelip, dışarıda bekleyen üç hıristiyan, bu tesirli sözlerden ve cemâatin topluca ağlamasından çok etkilenmişlerdi. Bu üç hıristiyan, müslüman olmaya karar verdiler. Hemen camiye girip, Baba Yûsuf Sivrihisârî'nin huzurunda müslüman oldular.Bu hâdiseyi gören Sultan İkinci Bâyezîd Han, yaptırdığı Bâyezîd Câmii'nin ilk açılışında böyle bir hâdisenin vuku bulmasından dolayı çok sevindi.

Sonra bunlara pek çok para ve mal hediye etti. Ayrıca vezirlerinin de vermelerini söyledi. Böylece müslüman olmakla şereflenen üç kişi, dünyâ ve âhiret saadetine kavuştular.II. Bâyezîd Han, Baba Yûsuf Sivrihisârî'yi çok sever, sohbetinde bulunurdu. O da sultanı çok severdi. Baba ve oğulluk sözleşmesi yapmışlardı.

Bir sohbetlerinde pâdişâh ona; "Hacca gideceğin zaman mutlaka görüşelim." demişti.Baba Yûsuf bir ara memleketine dönüp, orada bir müddet kaldıktan. Sonra hacca gitmek üzere hazırlanıp, Pâdişâh ikinci Bâyezîd Han'ı görmek üzere İstanbul'a gelir.

Pâdişâh ona bir miktar altın verip;

"Bunlar helâldir. Kendi elimle kazandım. Bu altınları Resulü Ekrem (s.a.v.)'in Türbe-i Mutahhara'sının kandillerine harcarsın. Mübarek türbesinin yanında dersin ki: "Yâ Resûlallâh! Ümmetinin koruyucusu, günahkâr kul Bâyezîd sana selâm söyledi ve bu helâl altınları türbenin kandillerine yağ almak için gönderdi." Sonra; "Bu hediyenin kabulü için yalvar, senin vâsıtanla kabul olacağını ümit ediyorum." der.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar